10072025 GÜNLÜK

 Merhabalar internet tebaası!

Blog artık çok eski tarihte kalmış olsa da ben bu eskiliğe yeni bir eskilik getirmek istedim. Var olan eskiliği bir başka eskilikle birleştirip okumaktan bu kadar sıkıldığımız dönemde günlüklerimi yazmak istedim. 

Herkese tavsiye edilir ya bir günlük tut mutlaka diye. Heh işte ben o tavsiyeye hiç uymayıp hayatım boyunca hiç günlük tutmadım. O kadar hızlı geçti ki hayatım günlük tutmaya belki de fırsat bile bulamadım. Şimdilerde günlük tutuyorum ama ne tesadüftür ki bu kez de günlüğe yazacak bir olayım yok. Evde sıkılmak ve ev hanımcılığı oynamaktan öteye gitmiyor hayatım. 

Burada toplum normlarına uygun şeyler yazmayacağım her şeyden önce bunun bilinmesini isterim. Siz bilin diye söylemiyorum yanlış anlaşılmasın. Ben bileyim diye kendime telkin ediyorum. Açıkça ne düşünüyorsam, aklıma ne geliyorsa onu yazacağım. 

Bunun sürekli olacağını da garanti etmiyorum. Günümüz insanının büyük problemlerinden biri de bende olduğuna göre, hevesle başladığım işi yarım bırakmakta üstüme yoktur. Zevk almadıktan sonra devam etmek için motivasyon bulamayanlardanım ben de.

Herkesin bloglarını, daha doğrusu vloglarını sosyal medya üzerinden yaptığı dönemde yazıya yönelmek dış dünyadan çok iç dünyama dönüş yolculuğumun bir tezahürü. 

Her gün uzun uzun da yazmayacağım. Belki bazen tek bir cümle, tek bir satır yazabilirim. Hani Türkçe paragraf sorularında gördüğümüz yazarlar vardır ya hiçbirimizin okumadığı, onlar gibi ben de hayata düz bakıyor, laf salatası yapmaktan uzak yaşıyor ve hayatı olduğu salt gerçeklikle yansıtıyorum diyebilirim. Bahsetmek istediğimi anlatabildim mi emin değilim. Emin olmak da istemiyor bir tarafım. Herkes nasıl istiyorsa o şekilde anlasın ki anlama kalıplarının da dışına çıkalım istiyorum. 

Buradan bir yazar havasında olduğum sanılmasın. Sadece günümüz Türkiye'sinde umutsuzluk ve çaresizlik çemberinden çıkmaya çalışan gençlerden biriyim ben de, artık ne kadar genç sayılırım bilmem tabi ki. 

Belki buraya okuduğum bir kitabın analizini yazarım, bazen yaşadığım toplumsal bir sorunu yazarım. Bazen de dediğim gibi çay içtim bugün yazarım. Öyle ya, çoğumuz kitaptan çok çayla haşır neşir oluyoruz. Bu gerçeği de itiraf edelim şimdi. 

Bugüne kadar düşünceleri, fikirleri, yaşam şekli toplumun yeni nesli tarafından kabul görülmeyen ben ve geleneksel yaşam tarzım, hala hayatın kıytı köşesinde varlığını sürdürüyor. O yüzden burada öyle yenilikler, toplumun şu an için, birçoğuna hitap edecek yargı ve ön yargılar da beklemeyin.

Yarın görüşmek üzere,